15 Temmuz, asrın en büyük ihaneti karşısında aziz milletimizin asil bir direnişle yazdığı onurlu bir destanın adıdır.
Şer odaklarının fitne ve tefrika için kurgulayıp kullandıkları suç ve terör şebekeleri Müslümanların birliği, dirliği ve terakkisi önünde daima hep ayak bağı olmuştur. Bu tür örgütlerden biri olduğu hususunda kuşku bulunmayan FETÖ, yıllarca kendisini yüce dinimiz İslam’ın ilke ve değerleri ardına gizleyerek şer odaklarının taşeronluğunu yapmıştır. Eğitim ve hizmet kisvesi altında değerlerimizi suiistimal etmiş; gizli emelleri uğruna gençlerin inanç, duygu ve zihin dünyalarını ifsat etmiştir. Dini, şiddet ve istismar aracına dönüştüren bu ihanet şebekesi, 15 Temmuz 2016’da büyük bir suikastla varlığımızı, özgürlüğümüzü, vatanımızı, birliğimizi, kardeşliğimizi ve geleceğimizi hedef almıştır.
Ancak, tarih boyunca nice zorlukların üstesinden gelen aziz milletimiz, maruz kaldığı bu ihanet kalkışmasına karşı da yine büyük bir inanç, azim ve kararlılıkla direnmiş; dinine, değerlerine, özgürlüğüne ve hukuk düzenine canı pahasına sahip çıkmıştır. Aziz milletimiz, şanlı bir direnişle hain darbe girişimini bertaraf etmiştir.
15 Temmuz direnişi, sadece bir darbe girişimini boşa çıkartmakla kalmamış, aynı zamanda dış güdümlü bir terör örgütü olan FETÖ’nün itikadi, ameli ve ahlâkî sapkınlığını da bütün yönleriyle ifşa etmiştir.
15 Temmuz gecesinde milletimiz, büyük bir destan yazdı ve darbe hukuksuzluğunun karşısında da oldu. Bakınız o gece alanlarda sadece bir veya iki partiye mensup insanlar yoktu. Her siyasi partiden, her ideolojiden insanı görmek mümkündü. AK Partili ile CHP'li, MHP'li ile Saadet Partili yan yana tankların önüne çıktılar ve bu girişime karşı göğüslerine gere gere siper ettiler.
Söz konusu vatan olunca milletimiz için siyaset teferruat oluyor. O gece en önemli motivasyon, ülkemizin geleceğiydi ve o gelecek için millet büyük bedel ödedi, ancak ülkesini darbeye ve darbecilere teslim etmedi.
O gece milletimizin tavizsiz ve kararlı duruşu darbecilerin moralini bozarken, darbeye karşı direnecek olan kolluk kuvvetlerimize de büyük bir moral kaynağı oldu. Bu sebeple darbenin başarısız hale getirilmesinde milletimizin tavrı çok büyük bir öneme sahiptir. Darbeye karşı direnen şehit ve gazilerimiz, alanlarda bulunan bütün milletimiz ve kolluk kuvvetlerimiz topyekûn bu başarının sağlanmasının mimarlarıdır.
Tüm bu yaşananlardan sonra aziz milletimizin daha ferasetli duruş sergilemesi, yapılan yanlışları sorgulaması, gerektiğinde bunun için kamuoyu oluşturması ve sahip oldukları değerlere önem vermesi en büyük arzumuzdur.
İnanıyoruz ki, birlik ve beraberliğimiz tesis edildiği takdirde, ne içeriden ne de dışarıdan ülkemize kastetmek isteyenler asla başarılı olamayacaklar, benzer bir teşebbüse cesaret bile edemeyeceklerdir.
Milletimize bu kara geceyi yaşatanları, hain darbeye teşebbüs edenleri bir kez daha şiddetle kınıyor, o gece şehadet şerbeti içen kardeşlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyorum. Ülkemiz ve milletimizin Bir daha böyle teşebbüslerle karşı karşıya kalmamasını temenni ediyoruz