GÜNDEM
Giriş Tarihi : 06-06-2022 00:35

​Kandemir: Mutlu Azınlığa İtiraz Edeceğiz!

Saadet Partisi Döşemealtı İlçe Divan Toplantısı Döşemealtı Çıplaklı TOKİ konutlarında bulunan üyelerin katılımlarıyla büyük bir coşku ve heyecan ile gerçekleştirdi. İlçe divan toplantısında konuşan Saadet Partisi İlçe Başkanı Metin Kandemir, “Ücretin de yaşamın da asgarisini reddediyoruz. Adil olanı, hakkımız olanı istiyoruz! Hepimiz için mümkünken; mutluluğun ve huzurun azınlığa ait olmasına rıza göstermeyeceğiz!” dedi. İl Başkanı Ramazan Düzen ise; açıklanan son enflasyon rakamlarını eleştirdi.

​Kandemir: Mutlu Azınlığa İtiraz Edeceğiz!

Döşemealtı Çıplaklı TOKİ konutlarında bulunan üyelerin katılımları ile gerçekleşen Saadet Partisi Döşemealtı İlçe Divan Toplantısı’na Saadet Partisi Antalya İl Başkanı Ramazan Düzen,  Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi ve Antalya il sorumlusu Hasan Güldal, Saadet Partisi Antalya İl Kadın Kolları Başkanı Zübeyde Güler, Saadet Partisi Döşemealtı İlçe Başkanı Metin Kandemir ve ilçe yönetim kurulu üyeleri ile partiye yeni üye olan vatandaşlar katıldı.
 
ADİL OLANI, HAKKIMIZ OLANI İSTİYORUZ!
Saadet Partisi Döşemealtı İlçe Divan Toplantısında açılış konuşmasını yapan İlçe Başkanı Metin Kandemir, Bize dayatılan bu yaşam şartlarına alışmayacağız diyerek;  “Ücretin de yaşamın da asgarisini reddediyoruz. Adil olanı, hakkımız olanı istiyoruz! Hepimiz için mümkünken; mutluluğun ve huzurun azınlığa ait olmasına rıza göstermeyeceğiz!” dedi.  Rızamız olmadan bizden alınanları, geri almalıyız. İnsanı yaşatan devleti, insanca yaşamayı mümkün kılacak adaleti birlikte tesis etmeliyiz diye ifadelerde bulunan Kandemir, “Mutlu azınlığa tahammül değil itiraz edeceğiz! Hepimizin ortak talebi; ‘insanca yaşam’. Asgari ücret! Açlık sınırı! Geçim sıkıntısı! Bize dayatılan bu yaşam şartlarına alışmayacağız! Zorbaca kaybettirilenleri, yeniden ve birlikte kazanmalıyız. İnanıyoruz ki birlikte, kararlı ve ısrarcı olursak; uzun sürmeyecek! ‘İnsanca yaşam’; her birimizin, hepimizin ortak talebi ve ortak iradesidir. Devletin varlık sebebi ve adaletin gerekçesidir” diye ifade etti.
 
Kandemir, İktidara geldiklerinde ise nasıl bir sistem arzuladıklarını da kısaca şu sözlerle özetledi: “Gardiyan değil garson devlet anlayışıyla, devleti asli vazifesine uygun bir şekilde yöneteceğiz. Vatandaşını korkutan ve ezen devlet anlayışı yerine; güven veren ve kalkındıran bir devlet anlayışını hâkim kılacağız. Adil bir düzen inşa edeceğiz. Gelir dağılımında adaleti sağlayarak, refahı yaygınlaştıracağız. Kamu ihaleleri başta olmak üzere, rant düzenini ortadan kaldıracağız. Hiç kimsenin kursağında, bir başkasının ekmeği olmasına müsaade etmeyeceğiz. Hiçbir vatandaşın kalbinde, haksızlığa uğradığı duygusunun yeşermesine izin vermeyeceğiz. Yoksulluk ve yoksunluk düzenini ortadan kaldıracağız. Sadece milletimiz için çalışacak; devleti, ganimet gibi gören anlayışlara müsaade etmeyecek bir anayasal zemin hazırlayacağız. Türkiye’yi yasaklar ülkesi olmaktan kurtaracağız”
 
KIRILAN BÜTÜN KALPLERİ ONARACAĞIZ
‘Tanıdığın Varsa’ Anlayışını Ortadan Kaldıracağını diyen Kandemir, “Sadakati değil, yalnızca liyakat ve ehliyeti esas alacağız. Normalleştirilen ve herkesin kabullendiği torpil düzenini ve mülakat sistemini kaldıracağız. Başarılı, çalışkan ve liyakat sahibi gençlerimizi kendi ülkesine küstüren ‘tanıdığın varsa’ anlayışını ortadan kaldıracağız. Gençlerimizi yurt dışında bir hayat kurmaya mecbur bırakan bu adaletsizliğe son verecek, kırılan bütün kalpleri onaracağız. Suçluların; meşrebine, kimliğine, banka hesaplarına, siyasi bağlantılarına göre hareket eden yargının, yalnızca adalete uygun bir şekilde karar vermesini sağlayacağız. Siyasetin adalet üzerindeki sivil vesayetine son vereceğiz. Kadına karşı şiddeti bitirecek hukuki düzenlemelerle caydırıcı cezaları çoğaltacak, sokakların insanlar ve çocuklar için güvenli ve yürünebilir yerler olmasını sağlayacağız” diye konuştu.
 
Kandemir, “Kim olduğuna, kime yakın veya uzak durduğuna, hangi fikre ve dine mensup olduğuna, varlık veya yokluk konumuna, yaşlı-genç, erkek-kadın olup olmadığına bakmaksızın herkesi, ‘İnsanca Yaşam’ hedefimize katkı yapmaya ve ‘İnsanca Yaşama’ noktasındaki gayretlerimize katılıma davet ediyoruz… İnsanı yaşatan ve insanca yaşatan Türkiye için, Döşemealtı için ‘Saadet Vakti’ diyoruz” sözleriyle konuşmasını bitirdi.
 
ENFLASYON RAKAMLARI GERÇEĞİ YANSITMIYOR
Saadet Partisi İl Başkanı Ramazan Düzen ise, suni gündemlere takılıp kalmadan yollarına devam edeceklerini söyleyerek, ülkemizin problemlerinin çözümüne ve insanımızın sıkıntılarını gidermenin yollarına odaklandıklarını söyledi. Düzen, “Sözün güzelini söylemekten ve işin de doğrusunu yapmaktan asla vazgeçmeyeceğiz! Mümkün olduğu kadar sözün güzelini söylüyoruz, başkasına hakaret ederek kendi seviyemizin yükseleceğini hiçbir zaman düşünmedik, düşünmeyeceğiz de” dedi.
 
Önceki gün açıklanan enflasyon rakamlarını da değerlendiren Düzen, “Manşetlere baktığımızda vatandaş ile devleti yönetenlerin enflasyonu arasında dağlar kadar fark olduğuna şahit oluyoruz. Hangi alana girsek, karşılaştığımız manzara hep üzüntü verici” diye konuştu.
 
Düzen, Seçim sathı mahalline girildiğini de söyleyerek, daha canlı ve verimli bir çalışma yürütmek için hazırlıklar yaptıklarını söyledi. Düzen, “İnsan, yaratılmışların en şereflisi, hakların ve onurun emsalsiz öznesidir. İnancımıza göre insan; ‘Allah’ın yeryüzündeki halifesidir.’ Zaman, mekân ve imkân tartışmasız insan içindir. Ve elbette inanç, erdem, adalet, fikir, irfan, siyaset ve devlet insana dairdir. Saadet Partisi olarak, ‘insanı yaşatmak’ da ‘insanca yaşatmak’ da bizim vazgeçilmez önceliğimiz ve hedefimizdir” diye konuştu.
 
VATANDAŞ FERYADINI İKTİDARA DUYURAMIYOR
Milyonlarca insanın ülkede insanca yaşam sürdüremediğini söyleyen Düzen, “Bugün Türkiye’de, milyonlarca insan; açlık ve yoksulluk sınırının altında bir hayata mahkûm edilmiştir. Her 3 gencimizden 1’i işsizdir. Yıllarca alın teri dökmüş emeklilerimiz; 2-3 bin lira ile geçinmeye çalışmaktadır. Kadınlar, hiçe sayılmakta, şiddet görmekte ve cinayetlere kurban gitmektedir. Memurlarımız, mobbinge uğramakta ve maaşları yoksulluk sınırının altında kalmaktadır. İşçilerimiz, emekçilerimiz zor koşullarda çalıştırılmakta ve emeklerinin karşılığını alamamaktadır. Çiftçimiz, üreticilerimiz toprağa küstürülmüştür. Engellilerimiz, EYT ve KHK mağdurları gibi toplumsal gruplar; feryadını yetkililere duyuramamakta, yaşadıkları mağduriyetler giderilmemektedir” dedi.
 
BU KAPIDAN İÇERİYE KİN GİREMEZ
Düzen, açıklamasının devamında şu hususlara dikkat çekti: “Eşi ve çocukları gün yüzü görsün diye gün ışığı görmeden yeraltında çalışan maden işçisinin yanındayız! Biz çocukları okula aç gitmesinler diye başkalarının evinde cam silen, yer ovan gündelikçi annelerin yanındayız! Mazota, gübreye, ilaca, elektriğe para yetiştiremeyen üreticinin yanındayız! Boyundan yüksek çekçeği zıplayarak tutan, okul masraflarını çöpten çıkaran kömür gözlü kâğıt toplayıcısı çocuğun yanındayız! İnsanların kendi kültürlerini yaşatma ve kendi anadillerini kullanma haklarının yanındayız
 
Lambasını yakmaya, kombisini açmaya korkan emeklinin yanındayız. Biz zor şartlarda fedakârca görev yapan sağlık çalışanlarının yanındayız. Hakaretlere, tehditlere, saldırılara rağmen hakikatin peşinden koşmaktan vazgeçmeyen, köşesini, sayfasını, kanalını doğrulara açan ilkeli basın emekçisinden yanayız. Biz belediye meclislerinin buharlaştırılmasından değil yerel yönetimlerin güçlendirilmesinden yanayız. Üniversitelerin, akademisyenlerin ve öğrencilerin baskı ve tahakküm altında tutulmasından değil, bilim ve düşünce üretmesinden yanayız. Özetle; yağma ve talandan değil toplum ve doğadan yanayız
 
Emeğin, alın terinin, bereketin, üretmenin, paylaşmanın, dayanışmanın, kardeşliğin yanındayız. Biz bu coğrafyanın vicdanıyız. Bu kapıdan içeriye kin giremez, nefret giremez, ırkçılık, mezhepçilik, yabancı düşmanlığı giremez. Biz kendimiz için istediğimizi kardeşimiz için de isteriz. Biz kendimize yapılmasını istemediğimizi başkasına da yapılmasın isteriz. Bizim ahlâkımız bunu gerektirir, bizim maneviyatımız bunu gerektirir. Biz insanımızın yanındayız, insanımızdan yanayız ve insanımızın yanında saf tutuyoruz! Saadet Partisi olarak biz, ‘insanca yaşamak’ ve insanımızı da ‘insanca yaşatmak’ istiyoruz!”
 
Düzen, çalışmaları ile göz dolduran Türkiye’de 973 ilçede 8. Olan ve Antalya’da çalışmaları ile 1. Sırada ki yerini koruyan Döşemealtı ilçe başkanı Metin Kandemir ve ekibine teşekkür ederek, başkan Kandemir’e plaket verdi. Ve GİK üyesi Hasan Güldal ile birlikte partiye katılan yeni üyelere rozet taktı.
 
AYDIN ÇEVİK / ANTALYA

Gazete AntalyaGazete Antalya