Çarşı pazardaki fiyat artışlarının insanları zor durumda bıraktığına değinen Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi ve Antalya İl Sorumlusu Hasan Güldal, "Ramazan demek kalabalık iftar sofralarında dostlarımız ve sevdiklerimizle bir araya gelmek, huzuru paylaşmak demekti. Ramazan demek mahalledeki esnafı, sokaktaki komşuları, akrabaları, iftar sofralarında ağırlamak demekti. Fakat bu ramazanda halkımız, ramazan sevincini geçim derdiyle karşıladı" şeklinde konuştu.
"MAALESEF 20 LİRA..."
Çarşı pazarda sebze ve meyveler taneyle satılır hale getirildiği ve "Avrupa’da meyveyi taneyle alıyorlar" efsanesi, ülkemiz için ağır bir gerçeklik halini aldığını altını çizen Güldal, “İnsanımız eski Ramazanları, özellikle de ekonomik koşullar yönünden hakikaten arar oldu. Nasıl aramasın ki? İşte Ramazan ayının adeta olmazsa olmazlarından Ramazan pidesi.. çeşitlerine göre fiyatlar değişiyor fakat ortalamasını aldığımızda;
-Bir aile iftar ve sahur için sadece ikişer tane Ramazan pidesi alsa; günlük yaklaşık 30 Lira, bir ayda 900 lira! Bu parayı nasıl ve nereden karşılayacak?
Yine aynı şekilde tek tek satılan sebzelerin fiyatları, pazar tezgahlarındaki fiyat etiketleri; zorlu bir kışın ardından zorlu bir Ramazan ayı geçireceğimizi gösteriyor..
-1 domates, 1 salatalık, 1 patlıcan ve 1 biber; bakıyorsunuz; toplam 20 lira tutmuş..
Tanesi 5 liradan, kilosu 20 liradan az bir şey kalmamış pazar tezgahlarında...
Bir esnafımız yazmış sattığı domateslerin üzerine; "MAALESEF 20 TL!"
Üreten çiftçi üzgün, satan esnaf üzgün, alan ve alamayan vatandaş üzgün ve perişan....
Buna sebep olan iktidar ise vurdumduymazlığa devam ediyor!” diye konuştu.
HEDEF ŞAŞIRTMAYA ÇALIŞIYOR
Güldal, Cumhurbaşkanı ise; "milletin ekmeğine göz dikenlere müsamaha göstermeyeceklerini" söyleyerek, hedef şaşırtmaya çalıştığını belirterek; “Milletin ekmeğine göz dikmenin daniskası yüksek enflasyona sebep olmaktır!.. Bir yerde enflasyon varsa orada mutlaka gelir adaletsizliği vardır ve orada zenginin daha zengin fakirin daha fakir olması ise mukadderdir. İşte AK Parti hükümeti, Türkiye’yi içine soktuğu yüksek enflasyon sebebiyle milletin ekmeğine göz dikmiştir. İnsanlar, sahurda sofraya ne koyacaklarını, iftarı neyle açacaklarını düşünüyorlar ve yoksulluk her geçen gün büyüyor.
Mutfak tüpünün fiyatı 300 lirayı geçti. Geçtiğimiz yıl bu zamanlar bir asgari ücretli, 2825 lira olan maaşıyla 25 mutfak tüpü alabiliyorken; bu yıl maaşı %50'lik artışla 4250 lira olmasına rağmen sadece 14 tane alabiliyor. Şimdi soruyorum: 2825 mi büyük 4250 mi? Düşen sadece paranın değeri mi, yoksa düşen aynı zamanda alın teri ve emeğin de değeri midir?” dedi.
"ŞARTLAR DEĞİŞTİ EKONOMİ KÜÇÜLDÜ"
İktidarın bir zamanlar dünyanın en iyi 10 ekonomisi arasına girmeyi vadettiğini söyleyen Güldal, "Sayın Erdoğan, o dönemlerde 1970'lerin kuyruklarını, halkın çektiği sıkıntıları, Türk ekonomisinin içinde bulunduğu acıklı durumu insanlara aktarıyordu. AK Parti iktidarından başka bir partiyi görmemiş gençler de umuda kapılmışlardı. Ama şimdi şartlar değişti. Ekonomi küçüldü, enflasyon arttı, geçim sıkıntısı eskiyle kıyas kabul edilemeyecek bir seviyeye geldi" açıklamasını yaptı.
ERDOĞAN'A 'DÜNYAYI GEZİN' TEPKİSİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gençlere yönelik 'dünyayı gezin' tavsiyesinde bulunmasını eleştiren Güldal, "Bugün gençler, bırakın dünyayı, ülkeleri gezmeyi tatilde, bayramda ailelerinin yanına gidebilecek otobüs biletini almakta bile zorlanıyorlar. Bundan haberi yok sayın Cumhurbaşkanının. Ya bunları göstermiyorlar ya da yanlış bilgi veriyorlar. Ama maalesef, size bunu üzülerek hatırlatmak isterim ki; siz her 3 gençten 1'inin işsiz olduğu, enflasyonun üç haneli rakamlara yaklaştığı, milyonlarca insanımızın da açlık ve yoksulluk sınırının altında bir gelirle hayata tutunmaya çalıştığı ülkemizi son 20 yıldır yöneten kişisiniz!" ifadelerini kullandı.
