POLİTİKA
Giriş Tarihi : 24-11-2021 14:11

Güldal: Ekonomide Pusula Şaştı

Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi ve Antalya İl Sorumlusu Hasan Güldal, ekonomik kriz ve Türk lirasının hızlı değer kaybetmesinin ardından dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Güldal: Ekonomide Pusula Şaştı

Ekonomi büyük bir çıkmazın içine girdiğini, ekonomi yönetiminde gelen gideni, her geçen gün de bir öncekini aratır hale geldiğini ifade eden Güldal, "Ekonomik Kurtuluş Savaşı" veriyoruz diye açıklama yapan Cumhurbaşkanına seslenerek; “Yeter ki, açtığınız yaraları daha da derinleştirmeyin. Yeter ki, enkazı daha da içinden çıkılmaz hale getirmeyin. Biz bu yaraları onarırız Allah'ın izniyle ve bu enkazı kaldırırız evelallah” dedi.
 
Güldal, Sayın Cumhurbaşkanı Ekonomik kurtuluş savaşı veriyoruz mantığından vazgeçin. Böyle bir mantıkla ülke yönetilmez. Yapmayın etmeyin sizin verdiğiniz kararlar hepimizi etkiliyor diyerek açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Hakikaten ekonomi büyük bir çıkmazın içine girdi. Ekonomi yönetiminde gelen gideni, her geçen gün de bir öncekini aratır hale geldi.
Artık fiyatlar haftadan haftaya değişmiyor, günden güne değişiyor pusula şaştı dolar 13.5 seviyesini gördü.
Sn. Cumhurbaşkanı ise bu durumu "Ekonomik Kurtuluş Savaşı" veriyoruz diye açıklamaya çalışıyor.
Nasıl direneceksiniz? Şimdi BAE ile aramızı düzelteceğiz, milyarlar akacak ABD’ye karşı Avrupa’ya karşı cesur bir şekilde mücadele edecek, yetmeyecek bir de muhalefetle mücadele edecekler! Biz en yapıyoruz muhalefet olarak milletin haline tercüman olmaya çalışıyoruz.
İnsanlarımızın hepsi Antalya’dan Edirne’ye Samsun’dan Hatay’a kadar herkes aynı sıkıntıyı çekiyor. Türkiye belirsiz bir uçuruma doğru gidiyor. Acaba bir çare bulabilir miyiz diyerek herkesi bir araya toplayacağına Sn. Cumhurbaşkanı muhalefet sanki harp ilan ediyor. Arkadaş böyle bir mantıkla siz değil ekonomik problemleri hiçbir şeyi çözemezsiniz.
Bakınız Sn. Cumhurbaşkanı konuşurken herkes alkışlıyor ama Maliye Bakanı’nın eli kıpırdamıyor. Maliye Bakanı yapılan işlerden memnun değil, Maliye Bakanı’na otur oturduğun yerde deniyor. Böyle bir mantıkla ülke yönetilmez. Sn. Cumhurbaşkanı yapmayın etmeyin sizin verdiğiniz kararlar hepimizi etkiliyor.
Bugün birkaç kişi hariç kimse size destek vermez. Bu memleket benim uzaklaşmam ile kurtulacaksa ben uzaklaşmaya razı olmalıyım. Bir 19 sene daha iktidarda kalma iştiyakı kendisini de ülkemizi de mahveder.
Ekonomik kurtuluş savaşı veriyoruz mantığından vazgeçilmeli.
Şu cümlelerin ağırlığı karşısında hiç ezilmiyor musunuz?
-Bir ev hanımı... "Patlıcan kızartması yapamıyoruz. Çünkü patlıcan çok yağ çekiyor. Yağ da pahalandı. O yüzden patlıcan kızartması bile yapamıyoruz" diyor.
-Bir başka vatandaşımız; "Pazardan bir tane ayva aldım. Onu da ikiye böldüm. Yarısını yarın yiyeceğim" diyor.
-Bir gencimiz; "Üzerimdeki kıyafetleri bitpazarından aldım. Kim bilir bu kimin ceketiydi. O kadar okudum ama hiç bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Bu ülkede hayatımın da bir kıymeti olmadığını düşünüyorum." diyor.
-Emekli bir vatandaşımız; "Hasta anneme bakmak zorundayım. Aldığım parayla geçinemiyorum. En son ne zaman et yediğimi hatırlamıyorum..."
İşte millet, böylesine çetin bir 'Geçim Savaşı' veriyor!
Siz ise bir 'Ekonomik Kurtuluş Savaşı' değil; matematiğe ve mantığa karşı bir savaş yürütüyorsunuz!
İktidara gelmeden önce eleştirdikleri ne kadar olumsuzluk varsa; ülkemize ve insanımıza bugün onları ve daha fazlasını yaşatır hale geldiler!
İşte buyurun; "Biz gelmeden önce bu ülkede kuyruklar vardı." söylemi!
Şimdi de kuyruklar var; her gün gelen zamlar sonrası vatandaş 10-15 kuruş daha ucuza yakıt alabilmek için gece yarısı istasyonlarda kuyruğa giriyor.
Bir başka kuyruk örneği daha...
Bulgar vatandaşlar paramızın her gün değer kaybetmesi sonrası alışveriş yapmak için Türkiye'ye geliyor, sınır kapılarında uzun kuyruklar oluşuyor.
Şimdi bu tablo karşısında bir de çıkmış; "Yeni bir şeyler deniyoruz." diyebiliyorlar.
Eğitim sistemimizi yapboza çevirdiğiniz yetmedi, şimdi sıra ekonomiyi deneme tahtasına çevirmeye mi geldi?
İşte artık ne deniyorsanız; onun sonucu budur!
Sadece son 2 ayda Türk Lirası yaklaşık %30 değer kaybetti.
Bakınız;
-Doların, 6 TL'den 7'ye çıkması: 16 ay
-7'den 8 Liraya çıkması: 27 ay
-8 Liradan 9'a çıkması: 11.5 ay
-9'dan 10 TL'ye çıkması: 1 ay
-10'dan 11'e çıkması: 6 gün
-11'den 12'ye çıkması ise sadece 4 gün sürdü!
Üzülerek söylüyorum, bu gidişle yarın Dolar 13, hafta sonu da Dolar 14 etiketi açılır. Çok sürmez!
Sizce bu duruma kim sebep oldu? Bu krizi de kendinizden önceki iktidarlara mı bağlayacaksınız?
Enflasyon sebep değil netice evet teorik olarak bunlar üzerinde durmak mümkün de günlük olarak sıkıntıları çözemezsiniz.
Ak Parti, ilk iktidara geldiğinde "Bi manşetlerle çarpışa çarpışa geldik" diyorlardı.
Şimdi de gerçeklerle çarpışa çarpışa gidiyorlar.
19 yıl önce nasıl geldilerse öyle gidiyorlar; nasıl buldularsa 19 yıl sonra öyle bırakıyorlar.
Biz, buna da razıyız. Yeter ki, açtığınız yaraları daha da derinleştirmeyin. Yeter ki, enkazı daha da içinden çıkılmaz hale getirmeyin. Biz bu yaraları onarırız Allah'ın izniyle ve bu enkazı kaldırırız evelallah.”

Gazete AntalyaGazete Antalya